Son Dakika:
Kılıçdaroğlu isminde güç bela uzlaşan 6'lı Masa'da şimdi "garanti vekil" pazarlığı başladı. CHP listesinden girecek SP, DEVA, Gelecek ve DP'nin pazarlığı 10'ar vekil kazanabilecek şekilde açtığı belirtiliyor. Ancak CHP, 5'er vekilden fazla vermek istemiyor. İYİ Parti ise ortak aday CHP'li olduğu için bu yükü paylaşmak istemiyor. Cumhurbaşkanı adayını bir yıl sonunda açıklayabilen 6'lı Masa'da, şimdi büyük ve küçük ortaklar arasında milletvekili pazarlığı kızıştı. Yeni Şafak'ın haberine göre, CHP'li kaynaklar, DEVA, Demokrat Parti (DP), Saadet Partisi (SP) ve Gelecek'in kendileri ile İYİ Parti'den 10'ar vekil istediğini, 4 partinin toplamda 40 kontenjan talep ettiğini söyledi. "40 kontenjan yükünü" İYİ Parti ile paylaşmak isteyen CHP, küçük ortakların 10'ar milletvekili isteğini fazla buldu. CHP, 4 küçük ortağa en fazla 5'er milletvekili vermek istiyor. Küçük ortaklar, 10'ar vekillerinin Meclis'e girebilecek yerlerden listelere yerleştirilmesini de şart koşuyor. CHP DE ŞART KOŞTU CHP'li yetkililer, 4 ortağa verilecek olası kontenjanlar için parti içi dengelerin dikkate alınacağını belirtiyor. Ancak CHP de, 4 ortakla garanti kontenjanda anlaşılması durumunda bir şart ortaya koyuyor. CHP'liler, "Garanti kontenjan istiyorsanız partilerinizin tabanından cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na garanti oy gelmesi gerekiyor" diyor. ADAY SENİNSE VEKİLİ DE SEN VER Vekil pazarlıklarında CHP, teşkilatının olası tepkisini de göz önünde tutuyor. CHP içinde, vekil listelerinde oluşabilecek herhangi bir krizin seçim sürecinde teşkilatları olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor. Bu nedenle sürecin ince eleyip sık dokunması gerektiği vurgulanıyor. Vekil pazarlığında küçük ortaklar ile CHP arasında bu gelişmeler yaşanırken CHP'nin kontenjan yükünü paylaşmak istediği İYİ Parti ise topu CHP'ye atıyor. İYİ Parti'de "6'lı Masa'nın adayı CHP'den çıktı. Bu nedenle listelerde de elini taşın altına koy. Sorumluluk sende" değerlendirmeleri yapılıyor. İYİ Parti'nin bu tutumunun gerisinde ise seçim sonrası Meclis'te güçlü bir şekilde temsil edilmek, bunun için de fire vermeme hesabı yattığı belirtiliyor.
CHP Parti İçi Eğitim Sorumlusu Aytuğ Atıcı, katıldığı canlı yayında, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı karşısında CHP'den vekillik koltuğu isteyen 6'lı koalisyondaki ortaklarına sert sözlerle tepki gösterdi. "Beğenmediğiniz bir ideolojinin listesinde vekil adayı olarak yer almak çok vahim" diyen Atıcı, "Daha boyunu kilosunu bilmeyen partiler bakanlık istiyor." ifadelerini kullandı.
Büyük krizler sonrası Kılıçdaroğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak ilan altılı koalisyonun Türkiye'ye önerdiği yönetim modeli vatandaşa güven vermiyor. Katıldığı canlı yayında açıklamalarda bulunan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 'İstanbul Sözleşmesi'ne dönüş' konusunun 6 partinin de aynı fikirde olmadığı için ortak politikalar metnine alınmadığını ifade etti. Babacan, kaos itirafı gibi açıklamasında, '6'da 6 mutabakat önemli ilkemiz. Bir parti bile itiraz ederse o madde ortak politikalar metnine girmiyor.' diye konuştu.
Terör örgütü PKK elebaşı Murat Karayılan, 6'lı koalisyona açıktan destek verdi. Örgüt kanalına konuşan teröristbaşı Karayılan, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerde, sadece Cumhurbaşkanının değil, sistemin de değişeceğini söyledi.
Bir yıl boyunca aday çıkarma krizi yaşayan 6'lı koalisyonda dağılan ve zorla toplanan masada şimdi de milletvekilliği pazarlığı yapıldığı öğrenildi.
Sabah yazarı Mahmut Övür’ün “Yavaş neden konuştu?” başlıklı yazısı şöyle: Hayal kırıklığı yüzündeki çöküntüden belliydi. Ancak hayal kırıklığı yaşayan sadece o değildi. Önceki gün Habertürk TV'ye çıkan ABB Başkanı Mansur Yavaş herkesi şoke eden bir çıkış yaptı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı veya yardımcılığı konusunda çok da hevesli görünmeyen Yavaş, meğer yardımcılığı bile kimselerle paylaşmak istemiyormuş: "Birkaç gün vaktimiz olsaydı şunu önerecektik; cumhurbaşkanı yardımcısı olarak beni ve Ekrem Başkan'ı ilan edin, sayın genel başkanlarımız milletvekili olsun ve partilerin başında olsunlar diyecektik." Şu sözleri de krizin işareti gibi: "Bu benim fikrim. Bunu sayın genel başkanlarla konuşacağım ama takdir masanın." Yavaş hâlâ umutlu ki, "Genel başkanlarla konuşacağım" diyebiliyor. Acaba bu umudu sadece Yavaş mı taşıyor yoksa arka planda Akşener ve bazı küresel merkezler de var mı? HABERTÜRK'ÜN SEÇİLMESİ TESADÜF MÜ? Siyaset kulislerinde bu işin arka planının çok daha karmaşık olduğu, Habertürk TV'nin de bu konuda özel bir misyon üstlendiği konuşuluyor. Önce Akşener'in, sonra da Yavaş'ın yayına çıkartılması buna örnek olarak veriliyor. Bunun da tesadüf olmadığı, bu grup ile Yavaş arasındaki ilişkinin ve sıkı bağların iki dönem Beypazarı Belediye Başkanlığı yaptığı döneme kadar uzandığı, sonra da İyi Parti'nin devreye girmesiyle siyasi boyut kazandığı söyleniyor. Bu tablodan çıkan sonuç şu: Altılı Masa'nın Kılıçdaroğlu'nu dayatmayla cumhurbaşkanı adayı yapmasını, sadece Akşener ve partisi değil, onların arkasındaki güçler de istemiyor. Aksi halde Yavaş, pişmiş aşa su katarcasına ortaya çıkıp iki cumhurbaşkanı yardımcılığı meselesini yeniden tartışmaya açmazdı. Acaba Akşener, İmamoğlu, Yavaş ve arkasındaki güçler "Biz yanlış yaptık" diye pişman mı oldu? Anlaşılan Kılıçdaroğlu'nun adaylığı kesinleşmeden kriz ihtimali bitmeyecek... CHP'DE ESKİ-YENİ MİLLETVEKİLİ KAVGASI Altılı Masa'daki adaylık kavgası soğumadan partilerde beklenen liste kavgası da başladı. Beklenti öncelikle CHP listelerine girecek DEVA, Gelecek, DP ve Saadet Partililerin sayısı ve yerleriyle ilgili olacağı doğrultusundaydı. Büyük ihtimalle onunla da ilgisi var ama ilk kavga CHP'de adaylık başvurusuyla ilgiliydi. Parti yönetimi, eski milletvekillerinin başvurmamalarını istemiş. İsteyenler de Bülent Tezcan, Engin Altay ve Engin Özkoç gibi eski kurtların başını çektiği üyeler. Onlara göre, iki dönem veya çok daha önce milletvekilliği yapanlar adaylık başvurusu yapamayacak. Bu kararın duyulması CHP kulislerini bayağı karıştırdı. En çok sorulan soru da şu: Peki, üç veya dört dönemdir milletvekilliği yapan MYK üyeleri, grup başkan vekilleri adaylık başvurusu yapacak mı? Yaparlarsa CHP'de kıyamet kopar. Ama CHP'lilere göre asıl kıyamet yüzde birlik, binde dörtlük partilerin CHP listelerinde görünmesiyle yaşanacak. Kılıçdaroğlu aday oldu ama herhalde ağız tadıyla bir adaylık süreci yaşayamayacak.
PKK/PYD ve FETÖ’den sonra suç örgütü lideri Adnan Oktar da 6’lı Masa’yı desteklediğini açıkladı. Türkiye’de yaklaşık 30 yıl boyunca kamuoyu da müritleri ve kedicikleri ile bilinen çakma Mehdi Adnan Oktar’dan garip bir açıklama geldi. CEZAEVİNDEN 6’LI MASAYA DESTEK İSTEDİ Medya kuruluşları ile ajanslara Erzurum Dumlu Cezaevi’de bulunan Adnan Oktar imzalı yazılı bir açıklama yollandığı görüldü. Oktar imzalı “Kamuoyu’na” denilerek yapılan açıklama’da,”Ülkemizde yaşanan son siyasi ve ekonomik gelişmeler ışığında vakıf camiasında yer alan dava arkadaşlarıyla birlikte Ülkemiz adına güzel bir gelecek için Millet İttifakını destekleme kararı almıştır.” ifadelerine yer verildi. KILIÇDAROĞLU’NDAN ÖVGÜYLE BAHSEDİLDİ Arnavutluk’tan yollandığı anlaşılan yazılı açıklamada Kemal Kılıçdaroğlu’ndan “Sayın Adnan Oktar’ın bu kararında Ülkemizin geleceğini karanlıktan aydınlığa çıkaracak olan tek ve yegâne liderin pek kıymetli Kemal Kılıçdaroğlu’nun demokratik ve toplumun her kesimini kapsayıcı tavırları olduğunun altı çizilmektedir.” şeklinde övgüyle bahsedilmesi dikkati çekti. OKTAR” RECEP TAYYİP ERDOĞAN SİYASETİN MEHDİSİDİR!” DEMİŞTİ A9 adlı televizyonunda kedicikleri ile konuşmalar yapan Adnan Oktar yaptığı açıklama ile 6’lı Masa’ya desteğini açıklamış oldu. Öte yandan Adnan Oktar geçmiş yıllarda televizyonda yaptığı açıklamada,”Recep Tayyip Erdoğan,siyasetin mehdisidir” demişti.
Macaristan'da geçen yıl yapılan genel seçimi, Başbakan Viktor Orban’ın liderliğindeki Fidesz-KDNP koalisyonu kazandı. Ülkedeki 6 muhalefet partisi, 2010'dan beri görevde olan Orban'a karşı birleşti, ancak seçimlerde istediği sonucu alamadı. Euronews'in 6'lı masa analizi Fransa merkezli Euronews, muhalefet cephesinin bir araya gelmesinin neden seçimi kazanmak için yeterli olmadığını irdeledi. Muhalefetin yaptığı hatalara işaret edilerek, Türkiye'de 6'lı masaya verilen mesajlar aktarıldı. "İttifak cephesinde zafer havası vardı" Muhalefet bloğunun ortak adayı olan eski Belediye Başkanı Peter Marki-Zay ile ilgili durum hatırlatılarak, seçim öncesi ittifakta oluşan havaya dikkat çekildi: Seçim öncesi ittifak cephesinde bir 'zafer havası' vardı. Marki-Zay, rakibi Orban'a karşı tecrübesizdi ancak arkasına bir rüzgar almıştı. Anketlere göre de Orban'ı yenebilecek tek adaydı. Anketlerin tersi durum ortaya çıktı Anketlerde ortaya çıkan durumun aksine, muhalefetin bir önceki seçimlerden bile daha ağır bir yenilgi aldığına dikkat çekildi. 6'lı masaya mesaj: İnsanları ikna etmeliler Marki-Zay, Türkiye'de 14 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri öncesi 6'lı masaya mesajlar gönderdi, izlenmesi gerektiğini düşündüğü yol haritasından bahsetti: Kapı kapı dolaşmak zorundasınız. İnsanları ikna etmek ve çok etkili bir iletişim kurmak zorundasınız. Eğer bu durum anlaşılmazsa, mesaj yerine ulaşmayacaktır. "Kapı kapı dolaşmalılar" Orban'a karşı kaybeden söz konusu siyasetçi, muhalefetin mesajlarının paylaşılması gerektiğini söyledi: Gerçekten akıllı olmanız ve sert olmanız ve kapı kapı dolaşarak insanlara gitmeniz, sosyal medyayı kullanmanız, bu insanları muhalefetin mesajlarını paylaşmaları için organize etmeniz gerekiyor.
